Burun delikleri arasındaki cilde ( kolimella) kesi yapmadan , burun şeklinin düzeltilmesidir. Bu ameliyat tekniği günümüzde iki şekilde yapılmaktadır ; Kapalı yapısal (structural ) ve kapalı koruyucu (preservation ) . Kapalı yapısal demek, klasik kapalı teknik anlamındadır. Bu teknikte burun cildi kaldırılmadan cilt altından kemer alınır, burundan elde edilen kıkırdaklar ile ( spreader greft) burun sırtı düzeltilir. Kemik ise çeşitli enstrumanlarla ( piezo, mikromotor, konvansiyonel aletler) düzeltilip şekillendirilir. Bu teknikte kıkırdaklar septumdan ( burun ortası kıkırdak perde) elde edilir. Dolayısıyla en büyük kıkırdak rezervi kullanılmış oluyor. Kapalı koruyucu ( preservation) teknik ise burun sırtına kemer için fazlaca bir müdahaleye gitmeden, herşeyi septumun yüksekliğini kısaltarak , burun sırtını aşağı düşürmektir (Letdown, pushdown) . Bu durumda burun sırtında kıkırdak ve kemik birbirinden ayrılmadığından tamir için kıkırdak ( spreader greft) gerekmemektedir. Dolayısıyla septum kıkırdağı rezervi kullanılmamış olacaktır. Burun sırtı uzun vade de deforme olmayacak ve hızlı iyileşecektir. Bu da revizyon olasılığını azaltacağı gibi , revizyon gereksiniminde daha önce rezerv kıkırdağı olan septum kullanılmadığından bu septum kıkırdağı ihtiyacı karşılayacaktır.

 

Kapalı burun estetiğinin avantajları nelerdir?

 

1- Burun cildine kesi olmadığından iz riski yoktur
2- Burun cildi kesilmediğinden arkasındaki damar, sinir ve kas-bağ gibi yapılar zarar görmeyecektir. Bu durumda hissizlik, cilt değişimi ve burun ucu düşmesi gibi riskler
olmayacaktır.
3- Özellikle koruyucu kapalı teknik ise kıkırdak ve kemik yapı da korunduğundan burun klasik tekniklere göre daha sağlam ve fonksiyonel olacaktır.
4- kalın ciltlilerde burun cildini kontrol etmek şarttır, zira aşağı kayar ve burun şekline zarar verir. Burun cildinin kontrolu kapalı teknikte daha mümkündür.
5- Kapalı koruyucu teknikte kıkırdak ve kemik çalışmaları bu yapıların zarlarının altından yapılmaktadır. Bu durum da kanamayı, ödemi ve morluğu azaltacaktır. İyileşmeyi ise hızlandıracaktır.
5- Kapalı koruyucu (preservation) teknikte septum kıkırdağına ihtiyaç duyulmadığından ilerde olabilecek bir ihtiyac ( darp, kaza vs) için saklı kalmış olacaktır.
6- Kapalı koruyucu teknik adından da anlaşılacağı gibi dokular korunduğundan iyileşme daha hızlı ve iyileşme sonrası deformasyon riski çok daha azdır.
7- Revizyon gereksinimi çok daha azdır veya gerekse bile daha az işlem gerektirmektedir.

Kapalı burun estetiği dezavantajları var mı varsa nedir?

1- Uygulanması daha zordur. Çok daha tecrübe ve dikkat ister. Zira müdahale alanı dar olduğundan enstrumanları kullanmak açık tekniğe göre daha zordur. Kısacası sonuçları açısından daha iyi , ancak cerrah için zor bir tekniktir.
2- Hareket ve görüş kısıtı olduğundan her aleti ( piezo, mikromotor vs) kullanmak daha zordur.
3- Kapalı koruyucu tekniği ise burun sırtı fazla geniş veya kemeri çok olan burunlarda uygulanması pek mümkün değil.

 

Kapalı koruyucu( preservation) ve kapalı yapısal ( structural) teknik arasında avantaj farkı var mı?

 

Benim terçihim hem koruyucu ( preservation) teknikten yanadır. Zira adından da anlaşılacağı gibi dokular korunuyor ve daha az kıkırdak kullanılıyor. Bu durumda İyileşme daha hızlı olmakta , deformasyon riski ise daha az olmaktadır. Ne kadar korursan sonuç o kadar daha hızlı oluyor. Uzun dönem sonuçları da o kadar da daha tatminkar olmaktadır. Burun şekil ve sağlamlılığında kıkırdak zarının, kemik zarının, burun bağlarının ( pitanguy ve scroll ligament) çok ama çok önemi var. Bu yapılar korunursa bir çok risk bertaraf olmaktadır . Burun da yapılan herbir işlemin uzun vadenin sonucunda bir dönüşü olacaktır. İşte tam da buradan bakıldığında çok işlem çok risk demektir. Neyi ne kadar korursak o kadar avantajdır.