“Nerede sayı varsa, güzellik var.” (Yunan Filozofu Proclus)

Bir yüzü güzel yapan nedir? Mükemmel cilt? Büyük gözler? Kocaman bir gülümseme? Bütün bunlar bir rol oynar, ancak estetik endüstrisinde cevap 2.500 yıl öncesine dayanan matematiksel bir orandır.

Yaklaşık 2.500 yıl önce, Antik Yunanistan’da, bir çizgi 1: 1.618 oranında iki parçaya bölündüğünde, çekici bir oran yarattığı keşfedildi. Bu oran altın oran, ilahi oran veya phi (heykelleri tasarlarken bu oranı kullanan bir Yunan heykeltıraş ve matematikçi olan Phidias’ın adını almıştır) olarak bilinir.

Rönesans döneminden bu yana, Botticelli ve Leonardo Da Vinci gibi sanatçılar, altın rasyonu, Monalisa veya Venüs’ün Doğumu gibi resimlerinin çizilmesinde kullandılar. Modern zamanlarda, altın oran yüz güzelliğine uygulanmış ve estetik tedaviler için bir rehber olarak benimsenmiştir.

Farkında olmayabiliriz ama bilinçaltında güzelliği yüz simetrisi ve oranıyla yargılarız. Kültürlerarası araştırmalar, etnik köken ne olursa olsun, güzellik algımızın 1.618 oranına dayandığını göstermiştir. Yüz bu orana yaklaştıkça daha güzel olarak algılanır. Örnek olarak, başın üst kısmının çeneye ve başın genişliğine karşı ideal oranı 1.618 olmalıdır.

Bu oran, bir hastanın yüzündeki ideal oranları ve phi’yi göz ardı eden estetik geliştirmeleri hastaları daha kötü gösterebilir.

İdeal yüz oranlarını ölçmek için altın oranı nasıl kullanıyoruz?

  • Burnun üstünden dudakların merkezine olan mesafe dudakların merkezinden çeneye olan mesafenin 1.618 katı olmalıdır.
  • Üst göz kapağındaki saç çizgisi, üst kaşın üst kısmının alt göz kapağına uzunluğunun 1.618 katı olmalıdır.
  • Üst-alt dudak hacminin ideal oranı 1: 1.6’dır (Alt dudak üst dudağa göre biraz daha fazla hacme sahip olmalıdır)